Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ALİ BALCI

Sol entelektüeller PKK/PYD’yi neden seviyor?

OpenDemocracy web sayfasında 20 Ağustos 2016'da Suriyeli bir Kürt olan ve iç savaş nedeniyle ülkesinden ayrılmış Cihad Hammy, "Türkiye'de Siyasetin İki Vizyonu: Otoriter ve Devrimci" başlıklı bir yazı yayımladı. Yazının bir yerinde şöyle diyor:
"Bugün Türkiye'de iki vizyonun rekabetine şahit oluyoruz. Bir tarafta Erdoğan, Carl Schmitt'in siyasi çizgisini izlerken (yazıda Schmitt Hitler rejiminin tutkulu savunucusu olarak tanıtılıyor), diğer tarafta Erdoğan'ın siyasetine külliyen karşı olan radikal siyasete eğilimli olanlar." Hammy'nin yazısında Batılı okuyucuya ve dolaylı olarak da bize anlatmaya çalıştığı şey Erdoğan'ın otoriter siyaseti ile Öcalan'ın devrimci siyaseti arasında bir tercih ile karşı karşıya olunduğu, ilkinin karanlık dünyası karşısında ikincisinin özgür ve demokratik vaadinin tercih edilmesi gerektiği.

İki kritik soru
Bu noktada sorulması gereken ilk kritik soru şu: Hammy böyle bir analizi yapan tek kişi mi? İkinci soru ise şu: Hammy'nin bu yazısı openDemocracy'de bağımsız bir entelektüel analiz olarak nasıl yer alabiliyor? Misal, başka bir terör örgütünü bir özgürlük şenliği şeklinde sunan entelektüel bir yazıyı aynı web sayfası yayınlar mı? İlk sorunun cevabı ikinci soruya da dolaylı bir cevap verdiği için önemli. Kestirmeden söylemek gerekirse, hayır, Hammy bu analizinde yalnız değil; Batı'daki ve bizdeki Erdoğan karşıtı sol dil içinden konuşuyor ve önemli ölçüde bu dilin argümanlarını kullanarak yazısını yazıyor. David Harvey ve Slavoj Zizek'in Rojova bağlamında söylediklerinden çok farklı bir şey söylemiyor.
İkinci soruyu yeniden formüle edelim: "Batı'daki" sol platform ve kurumlarda Öcalan ve PKK kaynaklı Kürt hareketi ve fikri nasıl oluyor da kendisine yer bulabiliyor ve bu kurum ve platformlardan geçerek "meşru" bir şekilde bize konuşabiliyor? Bu soruya sol içinde bazı antropologların ortaya attığı ve 1990'larda tartışılan temel bir kavram etrafında cevap verilebilir diye düşünüyorum: "romance of resistance", Türkçesiyle "direniş sevdası."
Buna göre, sol literatürün temsilcileri mevcut iktidar yapılarına/odaklarına direnen, bu ister silahlı isterse silahsız direniş formunda olsun, hareketlere karşı fazla detaya girmeden sempati besleme refleksine sahip. Elbette bu refleksin iki önemli koşulu var. Birincisi, bu direniş hareketleri seküler bir siyasi programa sahip olmalı. İkincisi, bu hareketlerin solun geliştirdiği direniş dilini kullanması.
Sadece ilk koşulu karşılayan hareketlere daha dolaylı (demokratikleşme üzerinden) ve kesintiye uğrayabilen bir destek verilirken, iki koşulu da karşılayan hareketler bir özgürlük şenliği ekseninde daha kararlı bir desteği alabiliyorlar. Solun buradaki temel varsayımı, iktidara karşı direnişin bir özgürleşme getireceği ve tam da bu nedenle insanları bir krizle karşı karşıya bırakan kapitalist sistemde ciddi bir gedik açabileceğidir.
Soldaki bu ön kabul, ilgili "direniş" örgütünün nasıl bir yöntem izlediği, nasıl bir toplum ve düzen vaat ettiği gibi "detayların" üzerini örttüğü gibi aslında çok önemli bir ihtimali de ıskalamak ile malul. Örneğin PKK'nın direniş sonunda elde etmeyi umduğu bağımsız Kürt devletinin bir özgürlük şenliği olacağının garantisi nedir? Bu hareketleri bir özgürlük potansiyeli olarak sunmak solun bu hareketlerdeki iktidar ilişkisini ıskalamasını ve bu nedenle ciddi bir yanılgıya düşmesini beraberinde getiriyor.
Diğer bir sorun da, bu örgütler ile savaşan mevcut devletleri salt bu savaşından yola çıkarak tanımlama ve anlama. Bu sorun sol entelektüelleri Türkiye'deki AK Parti iktidarını DAEŞ ile aynı kefeye koymaya kadar götürüyor. Dolayısıyla sonuç, sol entelektüeller hem bir özgürlük ihtimali olarak gördüğü örgütü hem de onunla mücadele eden devlet yapılanmasını çarpıttığı bir analizle okuyucuları baş başa bırakıyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA